Bütün doğuran anneler, tecrübelerini yeni hamilelerle paylaşmak ister ya hani… Malesef ben de onlardan biri oldum. Nerde bi hamile görsem, tutamıyorum kendimi, illa bir iki “tavsiye” veriyorum.
Hamikeyken bu tip insanlara uyuz olurdum, bir değil on çocuk doğurmuş kadar “bilmiş” oldukları için. Sanki sadece onlar herşeyi biliyor da, başka kimsenin aklı fikri yokmuş gibi davrandıkları için.
Şimdi, doğumdan sonra, bu “yeni anne”lerin neden böyle davrandığını anlıyorum, çünkü ben de onlardan biriyim.
Çocuk doğurmak ve büyütmek bir süreç. Satın aldığın ürünler kadar yaptığın uyguladığın da bir çok şey var. Ve malesef hepsinin sonucunu, yada memnun kalıp kalmadığını uyguladıktan sonra görebiliyorsun. Eğer aldığın bir ürüne pişman olduysan veya uyguladığın bir yöntemden de memnun kalmadıysan veya yanlış olduğunu düşünüyorsan da, iş işten geçmiş oluyor. Çünkü zaman akıp gitti, ve bebeğin o ayları çoktan devirdi. Artık yeni bir uygulamanın zamanı ve geçmişte yaptıkların geçmişte kaldı, değiştiremiyorsun. Veya aldığın ve yaptıklarından o kadar memnunsun ki, mutluluğun içinden dışarı taşıyor, yüzünden gülücükler eksik olmuyor, “Bunu bütün Dünya’yla paylaşmam lazım” diyorsun!
Ama o da ne!? İşte bir hamile… geçmiş bütün pişmanlıklarının, içinde kalanların acısını çıkarabilme ve mutluluğunu ve verdiğin doğru kararları paylaşabilme fırsatı. Anlat bütün tecrübelerini ki, o senin düştüğün hatalara düşmesin, senin tecrübenle sabitlenmiş kuralları uygulasın ve çocuğunu mükemmel yetiştirebilsin… amaç sadece yardımcı olmak, ve kendi yapamadıklarını yaptırabilmek aslında.
Hamileysen serisi, benim, yukarıda anlattığım gibi, içimde tutamadıklarım…. bir de “keşke bana zamanında söylenseymiş” diye düşündüklerimden oluşuyor.