Kapadokya Gezisi 2. Gün || Göreme Açık Hava Müzesi || Çocukla Gezmek
2.gün yani Pazar sabah otelde kahvaltı edip, hazırlanıp çıktık. Bugün arabamız yok, Kerem’le de taksiye binmek istemiyoruz, çünkü hem puseti katla koy çok zahmetli oluyor hem de taksilerde oto koltuğu yok. O nedenle 15dk yürüme mesafesinde olan Göreme Açık Hava Müzesi’ne gitmeye karar verdik.
Göreme Açık Hava müzesine giderken yol biraz yokuşlu, biraz inişli çıkışlı, o nedenle pusetle yürürken bazı noktalar biraz zorladı. Açık hava müzesine vardığımızda ise Kerem artık oturmak istemediğinden onu da indirdik ama peşinden koşmak yine yordu. İçerisi çok geniş ve trafiğe kapalı bir alan ama koşmak zorundayız çünkü bazı yerlerde uçurumlar ve dik yokuşlar var.
Göreme Açık Hava Müzesinde sadece peri bacaları yapılarının içlerine kurulmuş 14 adet kilise mevcut. Buraya varsa Müze Kartı’nız ile giriş yapabilirseniz, yoksa girişler 40 TL. Her bir kilisenin içinde bazı kalıntılar ve restorasyon aşamasındaki resimleri görmek mümkün. Rüzgarlı bir havada bu alanı gezerken, Kerem’le beraber mağaralara girdik çıktık, oyunlar oynadık ve Efe’yle sırayla gezmeye çalışsak da, Kerem her yere benim peşimden gelip benden uzaklaştığı noktada ağladığı için ben her yere Kerem’le girdim. Gezenlerin maskotu haline gelen Kerem sayesinde bir sürü insanla sohbet ettik, güldük eğlendik.
Göreme açık hava müzesini hakkıyla gezmek isterseniz, girişte rehberler var, onlardan biriyle gezebilirsiniz. Ben rehberlerde ne tür özellikler aramam gerektiğini pek bilmediğimden, Kerem’le de böyle bir lüksümüz olmadığından hiç rehber tutmayı düşünmedim. Ama eminim iyi bir rehberle çok daha keyifli ve tarihe bir yolculuk yaparak bu alanı gezmeniz mümkün.
Müzeyi gezdikten sonra öğlen yemeği için Göreme merkezde hem ferah hem de bira olan bir yer aradık ve zor da olsa Viewpoint Cafe’yi bulduk. Kerem burada kendinden 1 yaş büyük bir kızla arkadaş olup kovalamaca bile oynadı, biraz tabletiyle oynadı, bir sürü köfte yedi ve artık uykusu geldiğinde havaalanı yoluna düştük.
Havaalanı Göreme’den 30dk uzaklıkta. Yol gayet düzgün, ve Kızılırmak manzaralı gidiyorsunuz.
Dönüş uçuşumuz gidişimiz kadar kolay olmadı. Uykusuzluk ve yorgunluk ile birleşen uçağın gecikmesi yüzünden Kerem’i oyalamak zor oldu ve bir süre sonra ne yapsak mutlu olamadı. Habire telefon istediği bir yolculuktu ama bir şekilde geçti. Eve gelince de 3 gündür yıkanmayan Kerem’i bir güzel yıkayıp pakladım, sütünü içirip 10dk’da uyuttum.