21 AYLIK BEBEK || 21. AY ÖZETİ
Kerem doktoru beklerken, bekleme salonundaki oyuncaklarla oynadı ve bolca kaydıraktan kaydı ve oyun oynadı ama ne zamanki doktor bey odasına davet etti bizi, Kerem’i aldı bir huzursuzluk. Neyse ki bütün çocuklar böyleymiş, hepsi doktorun odasına girince ağlıyormuş. Kucağıma yapışan Kerem’le girdik odaya ve başladık anlatmaya. Bu arada 12,430 gr ve 88cm olmuş.
YEMEK
Sabahları 06:30 veya 07:00 gibi uyanıyor. Kahvaltısına da 07:30 gibi başlıyor. Hergün 1 yumurtayı omlet şeklinde yiyor, üzerine peynirli bir tost, biraz salatalık ve ıhlamur içiyor. Bazı günler az bal ve labneli ekmek yiyor tost yerine. Bu sıkı kahvaltının üzerine saat 10:00 gibi bazen meyve bazen de biraz börek gibi bir atıştırmalık yiyor. Saat 12:00 gibi de öğlen yemeği yiyor. Eğer öğlen sebzeli bir yemek veya çorba içiyorsa akşam et içeren bir yemek, mesela köfte yedirmeye çalışıyoruz. Maalesef menümüz çok geniş değil. Sebze pek yemiyor, kabağı mücver şeklinde yedirmeye çalışıyoruz ama her zaman yemiyor. Köfte pilav makarna ve mantı, ayrıca yoğurt ve tarhana çorbası en sevdiği yiyeceklerden. Bazen sadece ekmek ve yoğurt yiyor, hiçbirşey yediremiyorum.
Doktor 2-3 yaş çocuklarının köfte pilav patates çocuğu olduğunu, çeşitli yememesine üzülmememizi söyledi. Sanırım çoğu çocuk bu durumda.
Saat 13:30 gibi öğle uykusuna yatıyor ve bazen 2 bazen 3 saat uyuyor. Uyanınca yine biraz atıştırıyor, meyve yoğurt veya dil peyniri gibi ve parka çıkıyorlar. Akşam 18:30’da akşam yemeğimizi yiyoruz.
Hem gündüz hem de gece uyumadan önce 250ml süt içiyor. Artık sadece inek sütüne geçtik. Yaz ortalarında mamasını bir ölçek azaltıp, yerine 30cc inek sütü koymaya başlamıştım, 1 hafta böyle gittikten sonra sütü 60 cc yapıp mamayı 2 kaşık azalttım, bu şekilde her hafta inek sütünü 30cc artırarak yaz sonunda tamamen inek sütüne geçmiştik. Öğlen ve akşam toplam içtiği süt miktarı günde 500 ml, yani yarım litre süt içiyor. Doktorumuz bu miktarın bile fazla olduğunu ama seviyorsa içebileceğini söyledi. Ama bunun üzerine çıkmayın dedi.
UYKU
Yazın bozulan uyku düzenimiz hala bozuk, çünkü ben bir aksiyon almadım. Yazlığa gitmemizle bizim yatağa transfer olan Kerem hala aramızda, ve uyurken kolumu mıncırarak uyuyor. Akşam 20:30 gibi banyo yaptırıyoruz sonrasında krem pijama süt ve uyku şeklinde bir sıralamamız var. Bu ay itibariyle bir gece Efe bir gece ben uyutuyorum çünkü Kerem’i uyuturken ben de uyuya kalıyorum ve her akşam 21:00-21:30 arası uyuya kalmak istemiyorum. Onu uyuturken yanına uzandığım için ve zaten yorgun olduğumdan direkt ben de uyuyorum. Gece arada bir su içmeye uyanıyor ama hemen geri uyuyor, tabiki kolumu mıncırarak. Sabah da 06:30 ila 07:00 arası uyanıyoruz.
Gündüz uykuları oldukça düzenli ama bazen arada uyanıyor ve küçük bir müdahale, yada yardımla tekrar uykuya dalabiliyor. Bazen de dalamıyor ve 1.5 saat uyuyup uyanmış oluyor.
AKTİVİTE
Kerem’e bu ay yeni birkaç puzzle aldık. Çok hızlı yapıyor ve çok seviyor. Bu ay dans etmeye başladı. Frozen gangnam izlediği için, galiba o dansı yapmaya çalışıyor. Bir de Yaramaz Toplar diye bir oyuncağı var fil şeklinde. Onun çaldığı şarkılarla dans edip sonra kendini bizlere alkışlatıyor.
Yazlıkta kova ve kürekle çok daha iyi oynamay başladı. Şekil bile çıkarmaya çalışıyor. Kediyi artık daha yumuşak sevmeyi öğrendi. Bir de “ayağını kokla” dediğimizde koklayıp gülüyor ️, biz de “ayy pööfff” falan diyoruz.
Arabalarla daha çok oynuyor, tableti ele geçirdi mi asla bırakmıyor. Herkesin telefonunda gözü var, engelleyemiyoruz. Güya çocuğa 3 yaşına kadar tablet vermeyecektim. Hıhı tabi… şu an resmen kendine ait bir tableti var ve tableti açıyor, youtube’u açıyor ve önerilen videolar kısmından canı neyi izlemek isterse onu açıp izliyor. Bu ara sürpriz yumurtalara ve renklere takmış durumda. Youtube’da bazen yorum bile bırakıyor biliyor musunuz… sonradan farkettim sanırım başka çocuklarda aynı durumda. Bir çocuk şarkısının altındaki yorumlara bakıp saçma sapan anlamsız harflerin yan yana geldiğini görürseniz, bilin ki bir bebek yorum bırakmış 🙂
Bu ay’ın özelliği olarak yazabileceğim son şey ise son 3 cumadır anane-dede günü olması. Sabah işe gitmeden önce Kerem’e evde hızlı bir kahvaltı ettirip onu annemlere bırakıyorum ve oradan işe gidiyorum. Annemde kahvaltısının geri kalan kısmını yaptıktan sonra önce saat 10:00 gibi beraber kahve içmeye çıkıyorlar. Tabiki kerem kahve içmiyor. Annem içiyor, kerem de orada oyun oynuyor. Sonra da caddede çıkıp yürüyorlar ve Mark&Spencer’ın üst katındaki çocuk oyun alanına, bazen de Göztepe parkına gidiyorlar. Öğlenleri canlarının istediği bir cafe’de yemek yiyip uyumak için eve geiyorlar ve sanırım o kadar çok eğlenip yoruluyor ki, genelde deliksiz 3 saat uyuyabiliyor.
TUVALET EĞİTİMİ
29 Ağustos’ta ilk defa kaka dedi. Çişini bir süredir söylüyor zaten. Ben de bunun üzerine 17 Eylül’de gidip lazımlık ve alıştırma külodu aldım. Lazımlığa pek oturtmayı başaramadım. Doktoruna danıştığımızda ise, acele etmememizi ve zorlamamamızı söyledi. Nasıl yürümeyi öğretmediniz, tuvaleti de öğretmeye gerek yok, bir gün gelecek ve kendisi yapacak dedi. Fizyolojik olarak da kakasının geldiğini hissetmesi için bir kas gelişimi gerekliymiş ve o kasın gelişimi 3 yaşında gerçekleşiyormuş, o nedenle 3 yaştan önce tuvalet eğitimini önermiyormuş uzmanlar.
Ben arada denemeye çalışacağım. En azından bir aşinalık kazandırmak istiyorum.
SENDROM
Bu ara acayip sinirli Kerem. Nazı özellikle bize, ben ve Efe’ye. Bizi gördüğünde çok fazla ağlıyor ve bağırıyor. Herşeye itiraz ediyor. İlla onun istediği olacak yoksa kıyamet kopuyor. Mesela kapıyı o kapatmak istedi ve yanlışlıkla ben mi kapattım. 10 dakika ciyak ciyak ağlıyor. Kapıyı bir daha açsam ve “hadi kapat” desem nafile! Kendini yerlere atıyor, eline birşey geçirse yere çalıyor.
Veya elinde bir krem var, ve 2sn o kremi almam mı gerekiyor. Aldığım anda kıyamet kopuyor. Geri versem alıp “lanet olsun bu kreme” dermişcesine yere atıyor, yetmiyor kremi kapıp bir daha bir daha alıp atıyor. Ne banyoya girmek, ne banyodan çıkmak istiyor. Banyo sonrası asla yerinde durmuyor, bezini kırk takla atarak takıyorum. Kremlemek ise benim için işkence çünkü yerinde durmuyor.
Doktor 21. Ayda 2 yaş sendromunun yavaştan başlayabileceğini, bu anlattıklarımızın sendromla alakalı olabileceğini söyledi. Yapmak gereken ilgilenmemek, o kötü davranışa prim vermemek.
Ben de bir yerden duyduğum bir taktiği izliyorum. “Kerem acısı yaşa, sakinleşince ben burdayım” diyorum. Genelde 10dl içinde sakinleşip hiçbir şey olmamış gibi gülebiliyor. Veya sinirliyken ilgisini dağıtıp başka yöne çekmeye çalışıyoruz. “aa bak kuş”, “aa bak lamba yanıp sönüyor” gibi saçmalıklar da bazen işe yarıyor.
DİŞ
Sonunda 9. Dişi çıktı! Sağ üst tatafında küçük azı 15eylül 2017’de kendini gösterdi. Bir tane de sağ alttan geliyor sanırım. Doktor hepsinin aynı anda geldiğini söyledi. Bu ay deli gibi dişleri kaşındı, parmağını yedi resmen kendini kaşırken ama onun dışında bir huzursuzluğu olmadı şükür.