Influenza A – Gripte son moda
Son yıllarda artan farkındalığımız sayesinde Influenza hayatımıza giren yeni bir terim olsa da, aslında anlamı yıllardır başımıza gelen şey; yani Grip.
Halk arasında grip olur olmaz antibiyotik almak gibi bir alışkanlık olduğundan, bu yanlış hareketi engellemek adına uzmanlar her yerde bas bas bağırıyorlar. Antibiyotik bakteriyel bir soğuk algınlığında etki eder. Eğer geçirdiğiniz hastalık virütik ise antibiyotik alarak boşu boşuna ilaç içmekten başka bir şey yapmamış oluyorsunuz.
Özellikle bu kış İstanbul’da bir salgın var. Herkes hasta, ve maalesef herkes birbirine bulaştırarak bu salgını yarattı. Biz de nasibimizi Efe’den aldık. Şirkette hasta olan kişilerden şifayı kapan sevgili eşim, tam da ne geçirdiğini anlayamadan bütün hafta sonu uyudu, halsizlik yorgunluk, hafif bir burun akıntısı ile hastalığın en ağır kısmını atlattı. Ateşi çıkmadı şükür ama midesi çok ağrıdı. Herkes kendi bünyesine göre hastalığın seyrini farklı geçirmekte, kiminde yüksek ateş olurken, kiminin midesine vurup istifra ediyor.
Ben hasta olmadım, ama tabi ki Kerem oldu. Yavrucağızı evden ne kadar kaçırsam da, maalesef semptomplar ortaya çıkmadan 1-4 gün öncesinde bulaşmaya başladığı için, önlem alma şansımız bile yok. Bağışıklığı güçlensin diye hergün suyuna 10 damla Umca damlatıyoruz ama hepsi boş, hasta olacaksan oluyorsun!
Pazar akşamı eve geldiğimizde bir baktık Keremiko’nun ateşi var. Hem de 38.1. Akşam 8’de Calpol verdik ve yatırdık. Gece 3’te uyandı, bir baktık 39.5 olmuş ateşi. Burda tabiki bizim hatamız da var. Cahillik deyin, tecrübesizlik deyin hepsi kabul… Çocuğu yatırırken gene uyku tulumu ile yatırmıştık. Normalde bile tulumun içinden fırından taze çıkmış pide gibi çıkan çocuk, haliyle ateşi olunca iyice yanmış, ateş vurmuş 39.6’yı.
Hemen Pedifen ve Calpolü aynı anda dayadık, tabiki çocuğu soyduk, bir t-shirt ile bıraktık, emzirdim ve emzirirken de alnına, eklem yerlerine nemli bezler koyduk. Hemen düşmeye başladı zaten ateşi. Aramızda da yatırdık ki kontrol edebilelim. Pazartesi sabah uyandığında 36.9’a düşmüştü ateşi. Kahvaltıdan sonra ateşi yine 38 olunca, Pedifen verdik. Sabah uykusuna yatmadan ateşi 37,1’e düşmüştü, uyandığında da 36,9’du. Öğleden sonra 13:30’da ateşi yine 38,5 oldu ama ilacı 6 saatte bir verebildiğimiz için, evde de Calpol bittiği için 1,5 saat oyalamak zorundaydık. Banyoya soktuk, 38’e düştü ve o şekilde uyudu. Uyandığında tabiki ateşi yine tavan yapmıştı 39,6! Hemen pedifen verdik ve doktorunu aradık. Bu arada hafif bir burun akıntısı da başlamıştı. Pedifen’den bir saat sonra da Calpol verdik.
Doktoru “önce bir ne olduğunu anlayalım, salgın var, virütik olabilir, Influenza A ve B testi yaptırın” deyince, hemen Acıbadem’e gittik. Test oldukça kolay, burundaki mukozadan minik bir çubukla örnek alıyorlar, sonuç da yarım saat içinde çıkıyor.
Influenza A virüsünün alt dalları var, A (H1N1) Domuz Gribi mesela. Ama bu H ve N harflerinin farklı kombinasyonları var. Influenza B mesela tek virüs, başka alt dalı yok. Laboratuvarda yaptırdığımız tetkik ise sadece Influenza A antijeni pozitif olarak çıktı. Virüsün hangi alt dalı olduğu hakkında bir bilgi vermedi. O nedenle Kerem’e domuz gribi oldu demiyoruz, sadece grip oldu. Bunu biliyoruz.
Efe domuz giribi oldu yavrumuz sandığından önce bir korkudan titredi, ama doktorumuz korkulacak hiçbir şey yok ilaç içecek geçecek dedi ve Enfluvir adında suda eriyen toz bir ilaç verdi Kerem’e. Gece yatmadan Enfluvir verdik. Bu arada verdik dememe bakmayın, çocuğun kafasını tutup bildiğin zorla içiriyoruz, yoksa hayatta kendi içmiyor. Sütünü bile içmeyi reddetti o akşam, bir tek meme emdi. Meğer midesi kötüymüş yavrumun… yatmadan ateş düşürücü içiremedik saatten dolayı.. en erken akşam 10’da verebiliyoruz, 6 saat ara olması lazım ya… Akşam 10’da uyandırdık çocuğu.. aldım kucağıma… ateşi de var. Tıktık Pedifen’i. Bizim ki bir kustu üstüme… Hemen üst değiştirme temizlenme yapıldı, verdik Efe’nin kucağına… hoop bi daha kustu. Azıcık su verelim dedik, onu da kustu… çocuğa ateş düşürücü veremiyoruz, devamlı kusuyor. Aradık doktoru… dedi ki fitil atın. Ya kaka yaparsa?!, 15dk içerde kalırsa etki eder dedi. 15dk içinde kaka yaparsa, bir daha fitil atın dedi.
Peki enfluvir nolcak. Onu da yarım ölçü tekrarlayın.. Peki Nasıl? Midesini sakinleştirmek lazımmış, bir ilaç verdi, Onzyd, bulantıyı kesermiş. 2mg verecekmişiz, 1 saat sonra da Enfluviri verebilirmişiz. Bu enfluvir’in yan etkisi mide bulantısı ve ishalmiş.
Yavrumu helak ettik tabi bu arada, önce fitil sonra Onzyd derken, 1 saat uyumasına izin verdik, gece yarısı bir daha uyandırıp bu sefer virüs ilacını dayadık. Neyseki bu sefer kusmadı. Yanımıza da yatırdık, ki kontrol edebilelim diye… Nitekim Efe 4’te beni uyandırdı ateşi var diye… Haydaa tekrar uyandır çocuğu ilaç içir zorla… ama uyutamadık… Sabaha karşı 6’ydı galiba uyuduğunda.
Salı sabahı hep beraber uyandık. İşe gitmedik… görevimiz Kerem. Ama bu arada ben de bittim. Doktor aynı ilaçtan bana da verdi, hastalanmayayım diye ama ilaç beni de mahvetti. Midem nasıl bulanıyor, kafamı kaldıramadım, Kerem’le beraber 2 gündüz uykusu yaptım, ben de yattım. Kerem’in mide ilacından ben de içtim, baya kendime getirdi beni..
Gün içinde Kerem’in ateşi bir indi bir çıktı. Calpol ve Pedifen’i dönüşümlü vermeye devam ettik, virüs ilacı da 12 saatte bir… Ama bu sefer de ishal oldu. Resmen helak oldu çocuk. Çarşamba hafif ateşle günü geçirdi… nispeten daha iyi daha keyifliydi… bugün ise artık ateşi stabil.. düştü çok şükür…
Bu kışın 4. hastalığını da geride bırakırken, yine uykusuzluk ve yorgunluktan karaları bağladım, hayattan soğudum, yaşam enerjim söndü. Bebekler hastalanınca olan zavallı ana babalara oluyor. Yavruyu iyi edecez derken, biz bitiyoruz. Bu hastalığın da en zor gecelerini yaşarken hep kaçıp gidesim, herkesi terkedesim vardı. En büyük canan can. İnsanoğlu bencil, yapacak birşey yok. Ben o cefakar vefakar analardan olamadım… varsa yoksa ben! Hoş kaçıp gidebildim mi?.. Hayır…
Bütün bebelere sağlık, ve hastalıksız bir kış diliyorum…