Singapur’da Gezilecek Yerler || Gezi Rehberi
Singapur’da gezilecek yerler, Singapur’da nerede kalınır, Singapuru gezmek için kaç gün yeter, Sentosa adası nerededir, Singapur’da yapılacak aktiviteler ve Singapur’da ne yenir gibi sorularının cevaplarını bu yazı dizisinde derlemeye çalıştım. Konuyu daha etkili anlatabilmek adına ilk adımda Singapur ile ilgili bilgileri paylaştığım Singapur Gezi Rehberi || Singapur Hakkında Bilinmesi Gerekenler yazımı linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Singapurda Gezilecek Yerler yazımda ise detaylarıyla şehrin gezmeye değer yerlerini bulabilirsiniz. Singapur’da gezilecek yerleri 3 gruba ayırıyorum. Downtown yani şehir merkezi, Sentosa Adası ve şehir merkezi dışındaki yerler.
Downtown / Şehir Merkezi
Bu bölümde sizlere şehir merkezinde gerek yürüyerek, gerek metro veya otobüslerle kolayca ulaşabileceğiniz yerleri anlatacağım. Singapur’un turistik resimlerinin bir çoğuna konu olmuş ve şehir merkezinin en turistik yeri kuşkusuz Marina Bay Sands Hotel ve civarındaki atraksiyonlar. Sands Hotel (https://www.marinabaysands.com), Marina Bay’in kıyısında yer aldığından o koyun ismini almış.
3 tane kule ve o kulelerin üzerinde yatay olarak kurulmuş bir platformdan oluşan otel, uzaktan bakınca bir gemiyi anıdırıyor ve Singapur’daki en pahalı otellerden biri. Otel’in 3. kulesinin en üstünde 56. katta Sky Park Observation Deck adında bir gözlem platformu bulunuyor. Gözlem platformu otel müşterileri için ücretsiz, dışarıdan gelenler için ise 23 Singapur doları. Eğer Singapur’a gelirken Singapur Havayolları ile uçtuysanız ve bunu bilet gişesindeki görevliye biniş kartı / email ile kanıtlayabiliyorsanız, gözlem platformuna %15 indirimli çıkabilirsiniz. (https://www.singaporeair.com/microsite/global/BPP/sg-attractions-sandsskypark.html). Hergün sabah 09:30’dan 22:00’a, Cuma-Pazar arası da 23:00’e kadar açık. Binanın yüksekliği ile ilgili internetten net bir bilgi bulamadım ama oldukça yüksek olduğunu söyleyebilirim. Eğer Singapur’u tepeden görmek istiyorsanız, doğru seçim, ama benim gibi yükseklik korkunuz varsa kenarlara yaklaşmakta problem yaşayabilirsiniz. Bu platformun hemen 1 kat üstünde CÉ LA VI adında bir restoran ve bar var. Eğer gezdikten sonra biraz soluklanmak isterseniz direkt platformdan bu bara geçebilirsiniz ama bir daha platforma geri dönemiyorsunuz. Platforma girişte profesyonel bir fotoğrafçı resminizi çekiyor, dolayısıyla eğer resminizi satın almak istiyorsanız, bara girmeden önce satın aldığınızdan emin olun.
Otel’in 57. katında ise sadece otel müşterilerinin faydalanabileceği bir yüzme havuzu var. Bu havuzun adı Infinity Pool, yani sonsuzluk havuzu ve özelliği havuzun yüksek duvarları olmaması sebebiyle suyun aşağı doğru akması ve sizin kendinizi gökyüzünde yüzüyormuş gibi hissetmeniz.
Otelin hemen önünde, Marina Bay’in kıyısında “The Shoppes at Marina Bay Sands” adında bir de alışveriş merkezi var. Bu AVM’de en pahalı markaların mağazalarından, üst sınıf restoran ve cafelere kadar bir çok şey bulabilirsiniz.
Bunlardan biri de ünlü şef Gordon Ramsey‘nin açtığı Bread Street Kitchen isimli restaurant. Oldukça ihtişamlı dekore edilmiş AVM’de yapay olarak oluşturulmuş su kanallarında Venedik’tekiler tarzında gondollar dolaşıyor. Bu AVM Sands Otel kompleksinin bir parçası ve içinde bir de Casino mevcut. Turistler bu Casino’ya ücretsiz girebilirken, yerel halk giriş için 100 Singapur Doları ödemek zorunda.
AVM’nin önündeki açık alanda her akşam suyun üzerinde Spectra adında bir su ve lazer ışık gösterisi yapılıyor. Gösteri akşam 20:00 ve 21:00 olmak üzere 2 kere tekrarlanıyor ve 15dk sürüyor. İzlemek ücretsiz. Güzel müzikler eşliğinde htişamlı bir şov izlemek isterseniz, zamanını denk getirip, ortadan bir yer bulup oturup izleyin derim. (https://www.marinabaysands.com/entertainment/spectra.html)
AVM’nin sağ ucunda ise Art Science müzesi yer alıyor. Müzenin bulunduğu yerden de Helix Köprüsünü görebilir, isterseniz yürüyerek karşı kıyıya geçebilirsiniz. Karşı kıyıda Singapore Flyer isimli bir dönme dolap yer alıyor. Hem Sky Park’a göre daha az bir yüksekliğe sahip olduğundan, hem de 30 dakikalık tur için 33 S$ ücret istedikleri için, bana pahalı gelmişti,ve binmemiştim ama sitesinden farklı turlar için bilgi alabilirsiniz (http://www.singaporeflyer.com/unique-experiences/singapore-flight).
Sands Otel’in arka tarafında ise ağaç şeklindeki dikey bahçeler ve çeşitli bahçelerin sergilendiği Gardens by the Bay yer alıyor (http://www.gardensbythebay.com.sg/en.html). Dev ağaçlara benzeyen bahçelerin adı Supertree Grove. Buraya genel olarak giriş ücretsiz ama eğer ağaçları birbirine bağlayan OCBC Skyway platformunda yürümek isterseniz o zaman 8 S$ ödüyorsunuz. Yukarıda toplam 15dk kalabiliyorsunuz. Diğer bahçelerin giriş fiyatlarını sitesinden öğrenebilirsiniz.
Singapur’lular ışık gösterilerini çok seviyor olacak ki, yükseklikleri 25 ila 50 metre arasında değişen Supertree Grove yani ağaçların üzerinde bir ışık ve müzik gösterisi yapılıyor. Gösteriyi yerden izlemek ücretsiz, platformdan izlemek isterseniz bahsettiğim ücreti ödüyorsunuz.
Marina Bay Sands Hotel‘in tam karşısında kalan koy ise tam anlamıyla şehir merkezi. Otel’den yürüyerek Merlion Heykeli‘ne gidebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.
Singapur’un simgesi haline gelmiş bu heykel balık vücuduna oturmuş bir aslan kafasından ibaret. Merlion meydanı diye de geçen yerden çok birşey beklemeyin çünkü oldukça küçük. Heykelin hemen sol tarafındaki Esplanada Köprüsü‘nden karşı kıyıdaki Esplanade Tiyatrosu’na gidebilirsiniz (https://www.esplanade.com).
Merlion Heykelin’den yukarı çıkıp 1869’da yapılmış Cavenagh Köprüsü‘nden geçerek, Victoria Tiyatrosu’nun beyaz saat kulesini görebilirsiniz. Bu bölgede, İngiliz döneminden kalma Kriket Klubünü, Parlamento Binası’nı ve Raffles Heykelini görebilirsiniz.
Merlion Heykeli‘nden Singapur Nehri‘ni takip ederek Boat Quay adlı caddeden yürürseniz yol sizi nehir boyunca sıralanmış çeşitli restoran ve barların bulunduğu renkli ve eğlenceli bir yoldan Clarke Quay‘e götürecektir. Eğer nehir turu yapmak istiyosanız yine bu cadde üzerinde turlarla ilgili bilgi alabilir ve turlara katılabilirsiniz (http://rivercruise.com.sg).
Clarke Quay ise Singapur’da gece hayatını yaşayabileceğiniz bir bölge. Sıra sıra barlardan birine oturabilir veya nehire doğru uzanmış merdivenlerde soluklanabilirsiniz. Singaour’un en sevdiğim yanlarından biri gece gündüz yaşanılan bir şehir olması. Türistik atraksiyonlar bile çok geç saatlere kadar hizmet veriyor ve sokaklar hep kalabalık. Hava da güzel olduğu hatta akşam daha serin ve rahat olduğu için sanırım insanlar sokaklarda takılmayı seviyor.
Clarke Quay‘den yürüyerek Chinatown‘a ulaşabilirsiniz. Burası şehirde en ucuz pet şişe suyu ve hediyelik eşyaları bulabileceğiniz nokta. Ayrıca içinde farklı markaların mağazalarının olduğu bir AVM de var, adı Chinatown Point. Chinatown’da Buddha Tooth Relic Temple‘ı yani Buddha tapınağını gezebilirsiniz (btrts.org.sg). Oldukça ihtişamlı olan bu tapınağa giriş ücretsiz, ama çeşitli tütsüler alarak yardımda bulunabilirsiniz.
Toplu taşımada yenmesi yasak olan ve gerçekten çok kötü kokan Durian isimli meyveyi de sadece Chinatown’da gördüm.Bu kadar kötü kokan birşeyi nasıl yediklerini aklım almıyor gerçekten. Chinatown’dan tekrar aşağı limana doğru giderseniz bu sefer de Raffles Place‘e varırsınız. Burası trafiğe kapalı bir dinlenme bölgesidir. Yine bu bölgeye yakın olan Yueh Hai Ching Temple‘ı da görebilirsiniz.
Merkezin dışı
Şimdi artık şehir merkezinden biraz uzaklaşmaya başlıyoruz. Clarke Quay‘den karşı kıyıya geçerseniz Fort Canning Parkı‘nı gezebilirsiniz. Buradan da yürüyerek Orchard Road‘a, yani Orkide Yolu’na varırsınız. Bence Singapur’da görülmeye değer olan caddelerden biri Orkide Yolu. Uzak doğu mutfağına çok da bayılmadığımdan burada hem daha avrupai yemeklerin olduğu restoranları hem de bir sürü mağazayı bulduğum için çok sevdim. Tek yönde trafğin aktığı cadde geniş kaldırımları ve lüks mağazaları ile Paris’in Champs Elysee’sini veya nacizane bizim Bağdat Caddemizi andırıyor.
Orkide Caddesi’nin sonuna doğru da Singapur Botanik Bahçeleri’ne varıyorsunuz (https://www.sbg.org.sg/). Orkide Caddesinin doğusunda kalan bölgede ise benim gitmeye fırsat bulamadığım Hint mahallesi Little India, Bugis Street ve Müslüman Mahallesi olan Arab Street yer alıyor.
Bunlar dışında hala vaktiniz var ise, merkeze yaklaşık 20 km uzakta şehrin kuzeyinde Singapur Hayvanat Bahçesi yer alıyor. Buraya yakın bir bölgede de gece safarisi düzenleniyor. Gece safarisi ile ilgili bilgiyi web sitesinden (https://www.wrs.com.sg/en/night-safari/) edinebilirsiniz fakat okuduklarıma göre önceden rezervasyon yaptırmanız faydalı olabiliyor.
Sentosa Adası
Sentosa Adası Singapur’a hem kara yolu, hem tren, hem deteleferik ile bağlı olan Singapur’un eğlence merkezi. Bu adada bir çok atraksiyondan tutun, beyaz kumlu uzun plajlara ve 5 yıldızlı ultra lüks tatil köyü ve otellere kadar her türlü eğlence ve keyif içeren aktiviteyi bulmanız mümkün.
Ben iş için Singapur’da olduğumdan Sentosa adasında sadece bir gün geçirebildim. Ekiple birlikte team building aktivitesi için Sentosa adasındaki Tanjong beach’te Stand Up Paddling yani ayakta surf tahtası üzerinde kürek çekme aktivitesi yapmıştık. Akşamına da Siloso beach’te Bikini Bar’a gidip orada akşam yemeğimizi yedik. Akşam yemeği dediysem biranın yanına atıştırmalıklar gibi düşünün, hamburger, patates ve bazı aperatifler.
Sentosa adasında 3 ana plaj var; Siloso beach, Palawan beach ve Tanjong beach. Tanjong tarafı daha sakin, sadece bir tane beach club var. Tanjong beach club’da resimde gördüğünüz yatak gibi olan şezlonglarda oturmak için en az 100 singapur doları harcamak zorundasınız. Ve bu fiyat sadece 2 saat oturmak için geçerli. Singapur’un ne kadar pahalı olabileceğini bu örnekten anlamışsınızdır.
Tanjong Beach’de özel bir hoca ile stand up paddling aktivitesini yaptık. Siz de böyle bir aktivite yapmak isterseniz mutlaka önceden rezervasyon yapmanız gerekir.
Palawan ve Siloso Beach tarafında ise hem denize girip hem de civardaki bir sürü cafe ve restorandan faydalanabilirsiniz. Bu bölüm Tanjong’a göre çok daha hareketli bir bölge.
Sentosa adasında denize girmek dışında daha pek çok şey var. Bunların başında bence en az bir gününüzü ayırmanız gereken Universal Studios geliyor (https://www.rwsentosa.com/en/attractions/universal-studios-singapore/explore). Ben göremediğim için çok üzgünüm ama bir daha Singapur’a gidersem mutlaka buraya zaman ayıracağım.
Bunun dışında 100,000’den fazla hayvan ve 1000’den fazla tür bulunduran S.E.A Aquarium (https://www.sentosa.com.sg/explore/attractions/sea-aquarium) ziyaret edilebilir. Su kaydıraklarının olduğu Adventure Cove Watermark, rüzgarla uçabildiğiniz iFly Singapore, 500m uzunluğundaki çelik halat ile kendinizi tepeden aşağıya bırakabileceğiniz Mega Adventure Park ve daha nicelerini bulabilirsiniz. Detaylar için mutlaka gitmeden web sitesine (https://www.sentosa.com.sg/explore/attractions) bakın.
Sentosa Adası’na Nasıl Gidilir?
Tamamen bir ada olmasına rağmen Singapur’a çok yakın olduğundan, kara yolu, tren yolu veya teleferik seçeneklerinden biriyle adaya ulaşmanız mümkün. Teleferik beni korkuttuğu için o opsiyonu hiç düşünmedim ama, teleferik yolculuğunun da adada yapılacak atraksiyonlardan biri olduğunu unutmayın.
Biz trenle adaya geçtik. Adadaki ilk durak olan Merlion Plaza durağında indik ki, sahile yürüyerek giderek biraz adayı görebilelim. Merlion Plaza’da adı üstünde Merlion Heykeli’nin bir benzerini yapmışlar.
Adayı o kadar güzel süslemişler ki, ne bir tarihi ne de bir özelliği olmamasına rağmen, akıllıca davranarak herşeyi turistler için ilgi çekici hale getirmişler. Singapur’dan ders almamız gereken çok şey var bana kalırsa. Ben 4 günde anca bu kadar gezebildim. Eğer bir daha gidersem o zaman bir başka yazıda da daha önce görmediklerimi yazarım umarım.