2 Yaş Doktor Kontrolü || Korkular, Gece Terörü, 2 Yaş Sendromu

Kerem hasta olduğu için bugün (13 Aralık 2017) doktora gittik ve gitmişken 2 Yaş kontrolünü ve bilgilendirmesini de yaptı doktorumuz. 2 yaş sendromundan, yemek ve uyku düzenine, korkulardan, çocuklarda kekelemeye kadar birçok konuda konuştuk. Buyurun yazının devamına.

Kerem’in boyu 91cm kilosu 12,5 kg. Boyu biraz önden gidiyor, yaklaşık 2,5 yaşındaki bir çocuğun boyuna denk geliyormuş, kilosu ise normal fakat geçen aya göre çok az kilo almış. Hala toplam 12 dişi var. 15 aylık bir çocuğun dişleri gibi dedi doktorumuz. Yeni gelen diş şimdilik görünürde yok gibi.

2 YAŞ SENDROMU

2 yaş itibariyle süper ego devreye girecek ve her şeye itiraz, hayır deme hali başlayacak. İnatlaşma da bu sürecin bir parçası. Sürekli kendi istediğinin yapılmasını isteyen, kendi isteklerini gerçekleştirmek isteyenbiri olacak. Bu dönemde kıyafet seçme, bunu giyeceğim bunu giymeyeceğim gibi tavırlar sık görülürmüş. Yazın mont giymek, kışın çıplak gezmek isteyebilen bir hale bürünebilir. Bu durumda O’na itiraz etmek veya “hayır giymeyeceksin” diye inatlaşmak sadece filmi uzatır o nedenle çocukla inatlaşmamalıymışız. Denize yağmur çizmesiyle mi gitmek istiyor. “Peki, giyebilirsin ama o ayağına küçük ve yara yapabilir, o yüzden istediğin zaman söyle çıkaralım” demeliyiz. Çocuğun ikna olması çok önemli, bu da deneyimlemekten geçiyor. Bırakın yapsın. Yazın bot mu giymek istedi, peki diyip giydirin, hatta ayağına zor olsa bile ne yapıp edip o ayağı o botun içine sokun ki, kendi görsün canı acısın ve çıkarmak istesin. Burada tek dikkat edilecek şey, bir şeye sadece “hayır yapma!” demektense neden sonuç ilişkisini göstermek. Elinde tuttuğu bardağı “hayır atma” diye bağırırsanız, gözünüzün içine baka baka yere atacaktır. Onun yerine, “bardağı düşürürsen kırılır ve ayağına cam batarsa doktora gitmek zorunda kalabiliriz” demelisiniz. Burada bardağın ondan daha değerli olmadığını, bardağın gerekirse kırılabileceğini göstermeli, ama yaptığı eylemin sonucunda kötü bir şey olabileceği için, asıl amacımızın onu korumak olduğunu anlamalı.

KORKULAR VE GECE TERÖRÜ

2 yaşında korkular başlar, bununla beraber gece terörü de görülebilirmiş. Konuşan çocuklar devamlı korktum der, anne korktum, baba korktum, herşeyden korktum diye dolanırlarmış. Biz henüz bir korku işareti görmediğimizi ama gece belli bir saatten sonra beraber uyuduğumuzu söyleyince belki bizimle uyuduğu ve kendini güvende hissettiği için gece terörü yaşamayabileceğimizi söyledi.

TAKINTILAR

2-3 yaş arasında takıntıların da pik yaptığı bir dönem oluyormuş. Acayip düzenli tertipli olma, terlikler yanyana dursun, herşey nizami olsun ve yerine konsun, kapılar hep kapalı dursun gibi, bir çok takıntı yaşanabilirmiş çocuklarda bu dönemde. Kerem’de de var. Ben “biraz titiz olacak herhalde” diye içimden geçirip, kendime itiraf edemesem de “takıntılı bir tip olacak galiba” diye korkuyordum. Meğersem bizimki normalmiş. Doktor “merak etme, 6 yaşında donunu salonun ortasında bırakıp gidecek” diyerek güldü baya 🙂

KONUŞMA

2 yaşında artık en azından 2 kelimelik basit cümleler, anne gel, baba git gibi, kurması gerekiyormuş ama Kerem konuşmuyor hatta kelime haznesi oldukça kısıtlı. Herşeyi anlıyor ama “anne ıh ıh ıh” diyerek anlatıyor derdini. Çözüm ise O’nu anlamamak! Söylediklerini anlamıyor gibi yaparak arkamızı dönüp gittiğimizde arkanızdan seslenecektir dedi.

UYKU

Gündüz uykusunu 3 yaşına kadar uyuması gerekiyor fakat süresini kısıtlamak gerek yoksa gece uykusunu etkileyebilir. Şöyle ki, gündüz uykularını saat 13-15 arasında tutabilirsek, böylece akşam 9 – 9:30 gibi yeniden uykusu gelerek uyuyabilir, eğer daha geç uyanıyorsa o zaman gece uykuları akşam 11’e sarkabilirmiş.

Gece uykuya yatağında başlayıp sonra gece yanımıza aldığımızdan bahsettiğimizde psikolojik olarak bir sakıncası olmadığını, sadece bir süre sonra anne veya babadan birinin yatağı terk etmek zorunda kalacağını söyledi. Çünkü sığamayacakmışız 🙂 Kısmet artık.

YEMEK

2 yaş en çok yemek seçilen yaş. Köfte, patates, pilav, makarna çocukların favorisi. Eğer kabızlık gibi bir sorun yoksabu tarz beslenme düzenine biraz daha devam edilebilir fakat illa sebze yemesini istiyorsanız, veya siz çocuğunuzun yemek seçmesini istemiyorsanız yapmanız gereken önüne yemeği koyup, bugün yemekte bu var, ister ye ister yeme sen bilirsin, demekmiş.

Ben kendim çok yemek seçen bir insan olduğumdan yemek seçene saygım sonsuz. Dolayısıyla zorlama taraftarı değilim. O nedenle bir süre daha köfte ve arpa şehriye pilavına devam. Sebzeleri de köfte haline getiriyorum o şekilde yiyor.

Hala günde 2 kere inek sütü içiyor. Gündüz uykusundan hemen önce içip 5dk içinde uyuyor. Akşamları ise yatmadan 1,5 saat önce sütünü içiyor. Halen bardaktan su veya süt içmiyor. Penguen suluklarını ve pipetli bardağını kullanıyor. Eğer ben verirsem içebildiği için doktor çok sorun etmedi, bir süre daha suluk ve biberona devam ediyoruz.

BABA’NIN ROLÜ

Otorite figürü olarak bu yaşlarda bir rol model olarak babanın rolü çok önemliymiş. Babayı son sözü söyleyen kişi olarak konumlamak gerekliymiş ve evde birinden biraz daha çekinmeli ve bu da baba olmalıymış. İyi polis kötü polisi oynayacağız anlaşılan. Ben bu konuyu biraz daha ek kaynaklardan okuyacağım sanırım.