Paraz artık 3 aylık bir bebek. Doğumdan sonra verilen 2 tarih vardır; 40’ı ve 3.ay. 40’ı çıkınca bir mucize olacak diye çok beklemiştim. Bir mucize olmadı tabiki ama 40’ından bir süre sonra Kerem kendince bir düzen oturtmaya başladı. Tabir yerindeyse işler yokuş aşağı gitmeye başladı, biraz daha katlanılır boyuta ulaştı. 3. ayı bitirdiğimiz bu günlerde ise Kerem’de gözle görülür değişiklikler var.
|
23 Mart 2016 – Kerem bugün 3 ayını doldurdu |
Mothercare’de yogadan bir arkadaşımla karşılaştığımda; – 2,5 aylıktı onun bebeği o tarihte -, geceleri uyuyorlar merak etme demişti. Tracy Hogg’un yöntemini uyguladığını ve işe yaradığını söylemiş, benim de kafama sokmuştu fikri. Kerem o zamanlar 3 haftalıktı ve her yeni anne gibi Tracy Hogg’un “Bebek bakım sorunlarına mucizevi çözümler” kitabını ben de okumuştum. 8’de yatan bebeği, o uyanmadan gece 10 veya 11 gibi uyandırmadan alıp emziriyorsun, veya biberonla besliyorsun. Amaç bebeğin midesini doldurarak acıkmasını ertelemek. Kitaba göre böyle uyutulan bir bebek sabah 4/5’e kadar uyuyabilirmiş. Yaklaşık 1 hafta denemiştim bu yöntemi ama malesef Kerem’de işe yaramamıştı. Uyanmasını belki 1 saat ötelemeyi başarmıştım ama hepi topu o kadar. O 1 haftadan sonra her bebeğin kendi ritmi olduğunu düşündüm ve buna inandım. Bir akşam Efe, uyku öğünü vermeyecek misin?, diye sorduğunda, hayır demiştim, versem de vermesem de uyanıyor, bari rahat rahat uyusun.
|
18 Mart 2016 – Annemlerde Melda’nın kucağında uyandığında |
Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Kerem ilk 5 saatlik uykusunu uyudu. Akşamları 9 gibi yatıyordu ilk başlarda. Biz birşey yapmadık, daha erken yatırmaya çalışıyorduk hatta ama onun bi saati vardı, 8:45 gibi uyuyordu akşamları ve 2 gibi kalkıyordu. Sonra 4, sonra sabah kalkışı 6-6.30 gibi uyanıyordu. Yatma saati yavaş yavaş kendiliğinden erkene kaydı, biz gerçekten birşey yapmadık. Çocuk ritmini öyle ayarladı. Tek yaptığımız şey, 40’ı geçtikten sonra her akşam yıkamaya başladık. Aslında amacım rutin oluşturmak değildi. Yıkandığı akşamlar daha güzel ve uzun uyuduğunu farketmiştim. İlk başlarda yıkayamadığımız akşamlar oldu. Ya biz çok yorgun oluyorduk, veya Kerem yıkamamız gereken saatte uyumuş oluyordu. Biz de uyandırmaya kıyamıyorduk. İlk başlarda yıkarken çığlık çığlığa ağlıyordu. Daha sonra ağlarken suya girince susmaya başladı ama bu sefer de sudan çıkardığımız zaman çığlık çığlığa ağlıyordu, ta ki kuruyup üstünü giydirene kadar. Son birkaç gündür banyodan çıkarken de ağlamıyor. Belki de böyle böyle öğreniyor.
|
16 Mart 2016 |
Henüz tam olarak oturtamadığımız şey gündüz uykuları. Kerem güne 6.30 gibi başlıyor. Uyandığı saate göre, ilk uyanışından sonra en fazla 1,5 saat ayakta kalabiliyor. Yani 6:30’da kalktıysa, 08:00’de uyumuş oluyor. Gündüz uykuları genelde en fazla 1 saat sürüyor. Diyelim ki 09:00’da kalktı. Bir sonraki uyku 1,5-2 saat sonra olabiliyor son günlerde. Eskiden 1 saat ayakta zor duruyordu, şimdi nerdeyse 2 saate çıktı uyanık kaldığı zamanlar.
Bundan 2 hafta öncesine kadar, 2 hatta 3 saati bulan uzun öğle uykusu uyuyordu, ama artık öğle uykusu da 1 saat sürüyor. Muhtemelen gene değişecek bu düzen ama şimdilik böyle. Gün içinde toplam 4 uyku uyuyor diyebilirim. Nadiren 5 olduğu da oluyor eğer çok kısa kısa uyumuşsa.
Oturtamadığımız şey ise akşamüstü saatleri. Kerem’i 18:30 gibi yıkamaya çalışıyoruz her gün. Ağlamadan yıkanabilmesi için karnı tok olmalı, ama çok da tok olmamalı yoksa banyodan sonra düzgün emmiyor, düzgün emmezse de, ya hemen uyumuyor, veya uyuyup 1 saat sonra açlıktan uyanıyor. Şu anda yeme döngüsü 2,5 saat. 2,5 saatte bir acıkıyor. 9’da emmeye başladıysa, 11:30 da yine emmeye başlayacak demek bu döngü. Emmenin bittiği değil başladığı saati sayıyoruz. Emzirdiğim zaman ne kadar çektiğini bilemiyorum tabi, ama biberonla verdiğim zamanlarda 120-130cc içiyor bir öğünde. Emzirdiğim zaman da, 2 memeyi de emzirmeye çalışıyorum ki iyice doysun, 1 saat sonra acıkmasın. Doktorumuz bebeğin, çene kasları güçlendiği için, bir memeyi 5-7dakikada emebileceğini söylemişti. Ben garanti olsun diye bir memede 10dakika tutmaya çalışıyorum ki o kilo yapan yağlı kısmını da aldığından emin olayım diye. Çoğu zaman 2. memede 5 dakikadan fazla durmuyor ama ben deniyorum. Zaten toksa hayatta zorla içiremiyorsun, bırakıyor oynuyor, çekeliyor ama asla emmiyor. Döngüsü nadiren 3 saate çıkıyor. O nedenle akşamüstü 4-5 arası biraz şekerleme yapmalı ki yatma saatine kadar çok uykusuz kalmasın, ve şekerleme sonrası 5 gibi biraz emmeli ki yine yatma saatine kadar 2 saat geçsin ve acıkıp emebilsin. Bu düzen tam oturmasa da bunun üzerinde çalışıyoruz son günlerde.
|
20 Mart 2016 – Caddebostan Sahil |
Bu arada uyku saatini kendi kendine yine erkene çekti. Önce 8 gibi uyuyordu, 7:45 oldu, 7:30 oldu… Bu günlerde 18:30’daki banyosundan sonra kurulanma, masaj, pijama giyme, kulak ve burun temizliği, ve saçların taranması yapılıyor. Ordan bizim odaya geçiyoruz. Önce emziriyorum, emmeden sonra dik pozisyonda biraz kucakta odayı geziyor ve gazını çıkartıyoruz. Eğer geğiremezse emmeye devam edemiyor çünkü. Eğer daha uyuyamayacak gibiyse de son 3 gündür yaptığım gibi kitap okuyorum O’na. Eğer yeterli miktar emmediğini düşünüyorsam biraz daha meme teklif ediyorum. Toksa zaten istemiyor. Bu nedenle nadiren memede uyuyor. Bizimki daha çok kucakta sallanarak uyumayı tercih ediyor ama dediğim gibi, eskiden 1 saat gezdirirdik, şimdi süre biraz daha kısaldı gibi. Yine de Efe’yle paslaşarak yapıyoruz bunu. Yoksa sırtımız belimiz kopuyor Kerem’i taşımaktan. Gece uykusuna geçtiğinde ilk seans nispeten uzun. 5-7 saat arası deliksiz uyku uyuyor genelde. Sonrası ise tamamen şans. Bazen 7 saat uykudan sonraki ikinci uyanışında sabah olmuş oluyor, bazen de geçen akşam gibi 19:00’da yatıp sonra 00:00, 01:15, 03:30, 05:00 ve 06:30’da kalkabiliyor. Ama bebek bu, günü gününü tutmaz. Benim bu yazıyı yazdığım tarihten bir gün sonra tamamen farklı bir senaryo yaşatabilir bize.
|
18 Mart 2016 |
Benim işte bu nedenlerle rutin oturtma gibi bir derdim yok. Tek yapmaya çalıştığım Kerem nasıl huzurlu oluyorsa ona o ortamı sağlamak. Mesela banyodan sonra odasında üstünü giydiriyoruz. Ama hala bizim odada yattığı için, giyindikten sonra hemen ışığını loşlaştırdığım bizim odaya alıyorum onu. Banyodan sonra bir daha salona veya bol ışıklı/gürültülü bir ortama sokmuyorum. Amacım hem gece algısı yaratmak, hem de bebeğe aşırı uyaran yüklemeyerek onun sakin kalmasına yardımcı olmak. Bir de uyku müziği seçtim. Bach’ın Prelude in C Major bestesi. Youtube’a “Bach for babies” yazınca çıktı, hoşuma gitti. O gün bugündür, uyumak için bizim odaya geçtiğimizde bu müziği açıyorum iphone’umdan. Uyuduktan sonra da yarım saat, unutursak 1 saat boyunca çalmaya devam ediyor. Bu biraz deney gibi. Pavlov’un köpeği gibi şartlanma refleksini tetiklemeye çalışıyorum. Gün gelecek bu müzik çaldığında çok çaba sarf etmeden kolayca uykuya geçeceğine inanıyorum… bakalım deneyin sonucu ne olacak 🙂
|
21 Mart 2016 |
Kerem emzik almıyor. Biberonla süt içtiği için bu duruma doktorumuz bile şaşırdı ama emzik almamasını çok da iyi buldu. Almıyorsa hiç zorlamayın dedi. Zaten zorlayamıyoruz, kusacak gibi yapıyor ağzını, bildiğin öğürüyor. emzik almadığı için de uykusunu emzikle çağrıştırma yapamıyoruz. Son günlerde acaba bir uyku arkadaşı mı edindirmeliyim diye düşünüyorum. Bunun üzerinde çalışacağım artık.
Her ne kadar rutini biz oturtmasak da, bebek kendi kendine bir düzen kurdu gibi kısacası. İnsan her yaşta insan, huyu, tercihleri var. Bebek bile olsa saygı duymak ve ona kendi istediklerini size öğretebilmesi için şans vermek lazım. Kabul, bu durum şu anda bizim hayatımızı da etkiliyor. En geç 18:00’de evde olmaya çalışıyoruz. Akşamları bir yere çıkacaksak Kerem’i uyuttuktan sonra başında bir büyüğümüzü bırakarak çıkabiliyoruz. Sırf biz gezicez diye çocuğun düzenini bozmaya cesaret edemiyoruz açıkcası. Çünkü o düzen bozulursa sonra yine bize ızdırap oluyor. Gün içinde yorulsan da, en azından belli bir saatte uyuyacağını ve sonrasında kendine biraz zaman ayırabileceğini bilmek şu anda bana yetiyor.
|
19 Mart 2016 |
Related