Hamilelik 37. Hafta | Hamilelik Günlüğü | 1 – 7 Aralık 2015
1 Aralık…Artık resmi olarak izindeyim. Sabah erkenden kalkıp hastaneye gittim ve Aslı Hnm’ın asistanı Mine’den raporumu aldım… 16 haftalık doğum iznim bugün başladı.
Doktorumdan aldığım izinle son kez karşıya geçiyorum… Doğurmadan son kez Hisar’a gidip bir kahvaltı etmeseydim, eksik kalacaktım. Annemle arabayı 10.30 gibi Bebek’e park ettik ve ordan Hisar’a yürüdük, klasik mekanım Kale Cafe’de oturduk ve kahvaltı ettik. Ordan da Zorlu AVM’de biraz gezindik, Crate & Barrel’ı gezdim, Eataly’de yemek yedik ve eve döndük.
Çarşamba sabah yoga’da Seda’nın doğurduğunu öğrendim. Seda’yla aramız 1 gün, o nedenle şoka girdim. Hemen mesajlaştık tabi, 1 Aralık akşamı suyu gelmiş, ama açılma olmamış o nedenle Şifa Hastanesinde sezeryan olmak zorunda kalmış. Bütün yoga dersi boyunca resmen şoktaydım, kafam gitti. İlk aklıma gelen “hastane çantam hala hazır değil!!” oldu. Eve gelip hemen kalan yıkanacakları yıkamaya başladım. Hüsniye Abla ütüleri yaptı, koltuğu içeri taşıdı, puset yağmurluklarını yıkadı, ve ben hastane çantamı sonunda hazırladım. Dışarda kalan banyo çantam ise her an kapanıp yanımıza alınmaya hazır.
Pazar sabahı uyandık ve ben “hadi Alperenler’e gidelim kahvaltıya” dedim, Efe de hiç ikiletmedi “hadi…” deyince atladık gittik. Hava bugün çok güzeldi, dışarda oturduk ama tabi üstümüzde ısıtıcılar vardı.
Evdeki peynir güzel olmadığı için bu kahvaltı aklıma geldi çok da iyi olmuş. Erken kalktığımız için trafik başlamadan rahatça gittik geldik. Sonra da Caddebostan sahilde yürüyüş yaptık.
Doktorumdan aldığım izinle son kez karşıya geçiyorum… Doğurmadan son kez Hisar’a gidip bir kahvaltı etmeseydim, eksik kalacaktım. Annemle arabayı 10.30 gibi Bebek’e park ettik ve ordan Hisar’a yürüdük, klasik mekanım Kale Cafe’de oturduk ve kahvaltı ettik. Ordan da Zorlu AVM’de biraz gezindik, Crate & Barrel’ı gezdim, Eataly’de yemek yedik ve eve döndük.
Çarşamba sabah yoga’da Seda’nın doğurduğunu öğrendim. Seda’yla aramız 1 gün, o nedenle şoka girdim. Hemen mesajlaştık tabi, 1 Aralık akşamı suyu gelmiş, ama açılma olmamış o nedenle Şifa Hastanesinde sezeryan olmak zorunda kalmış. Bütün yoga dersi boyunca resmen şoktaydım, kafam gitti. İlk aklıma gelen “hastane çantam hala hazır değil!!” oldu. Eve gelip hemen kalan yıkanacakları yıkamaya başladım. Hüsniye Abla ütüleri yaptı, koltuğu içeri taşıdı, puset yağmurluklarını yıkadı, ve ben hastane çantamı sonunda hazırladım. Dışarda kalan banyo çantam ise her an kapanıp yanımıza alınmaya hazır.
Cuma günü elektrikçi geldi ve Paraz’ın odasının ışığını değiştirdim, artık dimmerlı. Böylece akşamları ışıkları kısıp loş bir ortam yaratabilicem. Rafını da monte ettirdim. Oda perdeler dışında artık hazır.
Cumartesi kuzenim İpek’e gittik. Ataşehire taşındılar, hem evini görmeye hem de ben doğurmadan son bir görüşmeye gittik. İpek bana beğendiğim küvet ve filesini, Zeynep Abla da dönence aldı 🙂
Pazar sabahı uyandık ve ben “hadi Alperenler’e gidelim kahvaltıya” dedim, Efe de hiç ikiletmedi “hadi…” deyince atladık gittik. Hava bugün çok güzeldi, dışarda oturduk ama tabi üstümüzde ısıtıcılar vardı.
Evdeki peynir güzel olmadığı için bu kahvaltı aklıma geldi çok da iyi olmuş. Erken kalktığımız için trafik başlamadan rahatça gittik geldik. Sonra da Caddebostan sahilde yürüyüş yaptık.
7 aralık doktor kontrolünde herşey yolunda… ikinci kere NST’ye bağlandı.