Dubai Gezi Rehberi ||
Birleşik Arap Emirliklerinin 7 emirlik içinde ikinci en büyük emirliği olan Dubai, 2.1 milyon nüfusuyla populasyon bakımından en büyük emirlik. Basra körfezine kıyısı olan BAE, Arap yarımadasında bulunmakta ve Suudi Arabistan ile Umman’a komşu. Duba ise tam deniz kenarında, Basra körfezi kıyısında yer alıyor ve güneyinde Abu Dhabi emirliği, kuzeyinde ise Şarika emirliği bulunuyor.
1969’da bölgede petrol bulunmasıyla zenginleşen Dubai, günümüzde hem çoğu avrupa şirketinin Orta Doğu merkezlerinin yer aldığı bir finans ve ticaret merkezi, hem de halen önemli olan bir liman kentidir. Son yıllarda inşaat projelerine verdiği önemle isminden sıkça bahsedilen Dubai’de palmiye adası ve Burj Khalifa gibi birçok önemli proje yapılmış. Çoğu avrupa kentine göre oldukça pahalı olan Dubai, bana göre insan yapımı lükslerin merkezi!
GENEL BİLGİLER
Birleşik Arap Emirliklerinin para birimi “Dirhem (AED)”. 1 Dirhem yaklaşık 1 Türk Lirası ediyor. (2018 Ocak itibariyle 1 AED = 1.02 TRY. Güncel kurlara buradan ulaşabilirsiniz). Yalnız direkt Türk Lirası’ndan Dirhem almak zor olabilir o nedenle yanınızda Amerikan doları (USD) veya Euro (EUR) bulundurun ki, para birimini çevirtmeniz çok daha kolay olsun.
4,5 saatlik bir uçuş mesafesinde olan Dubai, sıcak bir ülke, ona göre gitmeden önce hava sıcaklıklarını kontrol edip gitmenizde fayda var. Ülkemizdeki daimi yaz saati uygulaması ile beraber Dubai bizden 1 saat ileride (GMT+4). Resmi dil arapça fakat expat populasyonunun fazlalığı, yani çalışmak için avrupadan ve amerikadan Dubai’ye gelen üst düzey beyaz yakalıların çokluğu ile inşaat projelerinde çalışmak üzere ülkeye gelen Hintli, Pakistanlı ve diğer gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları sebebiyle heryerde ingilizce konuşuluyor.
NE ZAMAN GİDİLİR?
Oldukça sıcak ve nemli bir iklime sahip olan Dubai’yi gezmek için en iyi zaman Ekim – Mart arası çünkü sıcaklıklar ortalama 25-30 derece civarında seyreder. Yaz aylarında sıcaklık 50 derecelere kadar çıkabildiğinden ve nem çok fazla olduğundan otobüs durakları bile klimalıdır. Geceleri ise sıcaklıklar kışın 15 derecelere, yazın ise 30 dereceye kadar düşebilir, o nedenle yanınıza hafif kalın giysiler veya hırka da almakta fayda var, özellikle akşam Çöl’de eğlenceye gidecekseniz. Eğer yüzmeyi düşünüyorsanız o zaman Eylül-Ekim, veya Mart-Nisan daha iyi bir dönem olabilir. Alışkanlıklarınıza göre belki Ocak ayında bile Dubai’de yüzebilirsiniz.
Ben BAE’ye 3 kere gittim,
Dubai’ye, ikisi iş için, biri tatil içindi. Tatil için 14-16 Mart 2015’te gitmiştik ve oteldeki Aqua Park’a gidebilmiştim ama yine de akşamüstü oldukça serin gelmişti. İş için olan seyahatlerim ise 22-28 Ocak 2012 ve 3-6 Mart 2013’te gerçekleşmişti. Ocaktaki’nde gündüz vakti de dışarıda gezerken üzerime bir ceket alıyordum ama Mart 2013’te sadece akşamları üstüme ceket aldığımı hatırlıyorum.
İlkinde Abu Dhabi’de Traders Hotel by Shangri-La otelinde kalmıştım. BAE’de taksi çok ucuz, Abu Dhabi’den Dubai’ye 200 Dirhem civarında tutmuştu. 2013’te, konferansın yapıldığı otel olan “Jumeirah Emirates Towers, Dubai“‘de kalmıştım. En son 2015’te tatil için gittiğimizde ise Atlantis The Palm Dubai Hotel‘de kalmıştık.
VİZE
Dubai’ye gitmek için Türk Vatandaşlarının vize alması gerekiyor ama prosedür oldukça kolay. Uçak biletini aldığınız havayolundan vizenizi kolaylıkla alabiliyorsunuz. THY ve Emirates gibi havayollarının kendi sitelerindeki yönlendirmeleri takip etmeniz yeterli. Eğer uçak biletinizi bir seyahat acentası ile alıyorsanız, onlar da size yardımcı olacaktır. Tek girişli 30 gün geçerli vize ücreti 400 TL civarında (2018 itibariyle). Vize dediğim şey ise 3-4 sayfadan oluşan bir pdf. Yani pasaportunuza yapıştırılan bir vize değil, bu pdf’in çıktısını alıp o şekilde uçuyorsunuz. bu sayede vize başvurusu için pasaportunuzu hiçbir yere göndermenize gerek kalmıyor!
NEREDE KALINIR?
Bugün dopdolu bir gün…
Sabah 7.30da kalkınca kendimize geldik, kaç gündür güneş doğmadan yataktan çıktığımızdan, 7.30da kalkınca tatilde olduğumuzu anladık. Şahane bir kahvaltı var otelde. Açık büfe ve her millete özel kahvaltı var diyebilirim. Malesef fotoğrafını çekmemişim, ama pakistan hint kahvaltısından, ingilizine, çinden amerikanına kadar herkesi düşünmüşler.
Kahvaltıdan sonra otobüslerimize bindik ve şehir turumuz başlıyor. Önce Burj el Arab oteli ile fotoğraf çekmek için durakladık.
Ordan da Pazar Yeri’ne (the Sook) gittik. Ben pazar yerini beğenmedim. Kapalı Çarşıyı gören birinin burayı beğenmesi mümkün değil ve çok da pahalı!
Pazar yerindeki gezi süremiz bitince yine otobüslerimizde Burj Khalifa’ya geldik.
Birleşik Arap Emirliklerinde polis arabaları bile son model!!
Öğlen yemeğini Armani Hotel bünyesindeki 124. katta olan Atmosphere Restaurant’da alıyoruz. Yine kişi başı 100 dolarlık bir öğle yemeği ve bayilerimiz yine aç kaldı.
Önden havyar, ana yemek olarak Dana yanağı, tatlı olarak milföylü kremalı çilek.
Ben özellikle çok yemedim, Dana yanağı acayip yumuşak ama çok yağlı bir et. Bildiğimiz anlamda yağ değil, etlerin arasında lif lif yağlar var, yanak işte. O yüzden benim sevebileceğim bir et değildi… Ben kendimi cheesecake factory’e saklıyorum. Yemekten sonra 3 gibi bizi Dubai Mall’a bıraktılar. Alışveriş yapmayacağımız için, biz efeyle soluğu cheesecake factory’de aldık. Önden küçük birşey yemek istedim ve garsonumuzun tavsiyesiyle bu güzel mini hamburgerleri söyledik.
Kızılkayaların ıslak hamburgerine benziyordu tadı.. yani çok güzel!
Vee arkasından da, meşhur cheesecake’leri bir tadalım dedim.Oreo Cheesecake ve Rasberry.
Saat 4te otele dönecek olan otobüse yetiştik. Çünkü burda daha fazla vakit kaybetmeden, akşam yemeğinden önce otelin Su Parkını görmek istiyoruz. Otel müşterisi olduğumuz için ücretsiz ama buraya otel dışından da çok gelen var.
Akşamüstü 5’te Su parkındaydık. Fotoğraf çekemedim çünkü mecburen bırakmak zorunda kaldım. Fotoğraf makinası ile suya giremiyorum 🙂
Çocuklar gibi koşa koşa gittik resmen. Ve her kaydıraktan kayabilelim diye de çığlıklar atarak ve koşarak tırmandık merdivenleri. Bu tatilde en çok eğlendiğim 1 saati geçirdim burda. Çocukluğuma döndü(k)m resmen!
6da odadaydık, küveti doldurup köpükler içinde de 15 dakika rahatladıktan sonra hızlı bir duş, ve makyaj ile 7de hazırım. Bekle bizi Medinat Jumeirah!
Medinat Jumeirah’ı Rana’dan ve Miray’dan çok duymuştum.
Gündüz gözüyle gezmek daha güzel olabilirdi ama en azından, akşam da olsa gördüm, ayak bastım. Hem de ne basmak! Burası 3 koca otel’den oluşan, pazar yeri olan ve içinden yapay bir creek “dere” geçen bir açıkhava komplexi.
Dere’deki küçük teknelere bir duraklık bile olsa bindik, karşı kıyıda inip akşam yemeği yiyeceğimiz restaurantımıza yürüdük. Pier Chic!
Pier Chic oldukça lüks, yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz iskelenin sonunda, size denizin ortasındaymışsınız hissi veren bir yer. Mekanın yarısından çoğunu biz doldurmuştuk, ve sigara içenler için özel bir balkonumuz bile vardı. Yemekte Başak Abla ve Funda’larla beraber oturduk.
Turun başından beri, huzur içinde, koşamadan, stres olmadan geçirdiğimiz tek akşamdı diyebilirim. Ertesi gün erken kalkma derdi olmadan, gönlümüzce yedik, uzun uzuun oturduk, içkilerimizi yudumladık sohbet ettik ve geceyarısı gibi otelimize döndük.
Her ne kadar koşsak yorulsak da, 6 gün içinde sanırım görebileceğimizin maksimumunu gördük. Her yorgunluğa değdi!
Bu da Dubai’ye veda fotoğrafı… odamızdan manzaramız. Akvaryumu tepeden görüyorduk 🙂 köpekbalıklarına bakarak veda ediyoruz. … yine gelicem Dubai, bu sefer en az 3 seneliğine!
